OYUN, GALERİ, HTML, SOHBET, FORUM, TR.GG, PARA KAZAN, TOPLİST, ANKET, KAMPANYA, VİDEO, NAPOLYON, ŞİİR, YEMEK, EĞİTİM, MÜZİK, SİNEMA, SPOR, İDDAA, FIKRA, WEBMASTER, KOD, GEYİK, TEKNOLOJİ

Ağustos ayında Ankara’da başlayacak olan su kesintileri, başkentli vatandaşları kara kara düşündürürken, tasarruf sağlanacağı düşünülen söz konusu kesintiler, çeşitli çevrelerce ekonomik bulunmuyor.
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ İnşaat Fakültesi Hidrolik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Necati Ağıralioğlu, uzun süreli olan ve tekrar ne zaman verileceği belli olmayan suda yapılacak kesintinin, tasarruflu olmayacağını savunarak, 'Sular kesikken açık unutulabilen musluktan, bilinmeyen bir vakitte gelerek taşan sular, daha fazla su sarfiyatına neden oluyor' dedi.

Bazı vatandaşların, saklama amaçlı doldurdukları küvet veya bidonlarını, sular geldikçe boşaltıp, tazesiyle doldurarak, daha fazla su sarfiyatına sebep olabildiklerine dikkati çeken Prof. Dr. Ağıralioğlu, kesintiler sırasında, su kalitesinde de bir düşüş gözlendiğini, uygulama esnasında boşalan büyük borulara, dışarıdan gelen kirli suların karışabildiğini belirtti.

Prof. Dr. Ağıralioğlu, şunları kaydetti:
'Bu bağlamda, su kesintileri kısa süreliyse ve zamanı belliyse, bu kayıp belki yaşanmayacak ancak saatleri belirli olmayan su kesintilerinin, tasarruf açısından bir fayda sağlayacağını düşünmüyorum.

Günde 5-6 saatlik kesintiler yerine, saatleri belirli, ortalama 2 saatlik kesintilerin, hijyen açısından da önemli olduğunu düşünüyorum. Çünkü hijyen eksikliğinden kaynaklanan tifüs, tifo ve kolera gibi bulaşıcı hastalıklara yakalanma riski, özellikle yaz aylarında çok fazla.'

Tüketici Dernekleri Federasyonu (TÜDEF) Genel Başkanı Ali Çetin de Başkentteki su kesintilerinin kuraklıkla ilgili olmadığını öne sürerek, 'söz konusu kesintilerin, 1995 yılında yapılan revize planda belli olduğunu, ancak bir önlem alınmadığını' savundu.

'ASKİ Genel Müdürlüğünün su ve kanal işlerine ilişkin çalışmaları ikinci plana itip, kuruluş yasasına muhalefetle köprü ve yol çalışmalarına yöneldiğini' de ileri süren Çetin, 'su sıkıntısının, DSİ’ce planlanan Gerede Sistemi’nin devreye girmemesi nedeniyle yaşandığını' belirtti.

Çetin, bunların yanı sıra mevcut suyun kullanımından kaynaklı sıkıntının da yaşandığını belirterek, geçen yıllarda yol kenarlarındaki yeşil alanların içme suyu ile sulanarak, 'müsriflik yapıldığını' öne sürdü.

'Tüketicilerin, su kullanımı konusunda bilgilendirilmediğini' ifade eden Çetin, 'Tüketiciler, suları hiç bitmeyecekmiş gibi kullandılar. Hala da su kesintisi yapılmayacakmış gibi tüketmeye devam ediyorlar. Oysa Ağustos ayında su kesintisi yapılacağı belli' dedi.

Son günlerde su deposu edinme yolunda büyük bir eğilim gözlendiğini belirten Çetin, vatandaşların da evlerine bidonlar alarak, su depolamaya hazırlık yaptıklarını söyledi.

'Kesinti zamanlarında, vatandaşların bidonları doldurarak su depoladıklarını, sular gelince de eski suları yenisiyle değiştirdiklerine' işaret eden Çetin, bu kapsamda, beklenen su tasarrufunun gerçekleşemeyeceğini öne sürdü.

Çetin, geçmişte yapılan su kesintilerinde de tasarruf sağlanamadığını kaydederek, 'Merkezi yönetim, susuzluk konusuna el atmalı. Bir an evvel Gerede Sistemi devreye sokulmalı. Bunun dışında bir çıkış yolu göremiyoruz' diye konuştu.

'KAYBETME KORKUSU, BİRİKTİRMEYE YÖNELTİYOR'

Psikolog İlkim Öz Tan ise kişinin, sahip olduğu şeylerin değerini, elinde olduğu süre içinde bilmediğini söyleyerek, 'Ne zaman ki o şey, bir süreliğine elinden alınıyor, tıpkı insan ilişkilerinde olduğu gibi kaybetme korkusu ortaya çıkıyor. Bu tür davranışlar, su kesintisi dönemlerinde de ortaya çıkıyor ve vatandaşlar, biriktirme ve depolama gibi davranışlara yöneliyorlar' dedi.

Sular yeniden gelmeye başladığında ise biriktirilen suların döküldüğünü ifade eden Tan, 'Kişi, kaybetme korkusuyla biriktirdiği suyu dökerek, korku ve kaygısını attığını düşünüyor. Bu durumda su kesintilerinin ekonomik olduğunu düşünmüyorum' diye konuştu.

Tan, Ankara’da yapılacak su kesintisinin, son günlerde terapilerinde en fazla karşılaştığı konulardan biri olduğuna da dikkati çekerek, kendisine başvuran kişilerin, bu kaygısını sıkça dile getirdiğini, özellikle de hijyen konusunda endişe duyulduğunu kaydetti.

Birçok insanın, ev veya sitelerine oldukça yüklü paralar ödeyerek, su deposu yaptırma yoluna gittiklerine de işaret eden Tan, 'Bu depoların bakımı, temizlenmesi gibi sorunlar da eklenince, su kesintisi yine ekonomik görünmüyor. Ancak toplumlara bu tür kısıtlamalar sunulduğu zaman, insanların bu tepkileri vermesi normal bir davranış' dedi.