Forum
=> Daha kayıt olmadın mı?Forum - Geçmişte Kalan Meslekler
Burdasın: Forum => Piriket Yasam insan => Geçmişte Kalan Meslekler |
|
tr.gg (şimdiye kadar 416 posta) |
Keçecilik: Keçe, yün, kıl ya da pamuğun ıslak ortamda çiğnenip dövülerek liflerinin birbirine kaynaşmasıyla elde edilen ve örtü, yaygı, çadır, giysi yapımında kullanılan kaba kumaştır. Keçe Orta Asya’ dan beri Türkler tarafından bilinmektedir. Osmanlılarda Konya, Diyarbakır, Afyon, Isparta, Uşak, Urfa, Bursa keçe üretim merkezleri olarak tanındı. Ahilik örgütleri içinde yer alan esnaf loncalarında keçecilik, önemli bir yer tutuyordu. Kalfa ve ustalar 6-7 yıl süren hairlik dönemlerinde yün ditme, yün atma, ayakla yün tepme, kalıba yün hazırlama, hamamda keçe pişirme gibi yöntemleri öğreniyorlardı. Koşumculuk: Bir koşum hayvanının araba, kağnı gibi araçlara ya da saban, pulluk gibi aletlere koşulmasını sağlayan kayış takımıdır. Koşumcu, çeşitli koşum parçalarını yapan kimsedir. İlk koşum takımlarına MÖ. 4 yy’ da Mezopotamya’ da rastlanmaktadır. Günlük hayatında ve meydana getirdiği uygarlıklarda atın büyük yeri olan Türkler koşum takımlarını Orta Asya’ dan beri kullanmaktaydılar. Bugün koşumculuk, koşum hayvanlarının önemini kaybetmesiyle birlikte kaybolmaya yüz tutan bir meslek haline gelmiştir. Hasırcılık: Kurumuş bitki sapları ve saz gövdelerinin birbirine geçirilmesiyle örülen, genellikle taban döşemesi bazen duvar ve tavan kaplaması olarak kullanılan bir cins yaygıdır. Hasırlar, yapıldığı sazın incelik, kalınlık ve türüne göre Trablus hasırı, Mısır hasırı, Kaba hasır vb. adlar alırdı. Boyanmış sazlarla hasırlara desenler yapılırdı. Osmanlılarda hasırcılık, 17.yy’ dan başlayarak önemli zanaat kollarından biri durumuna geldi. İstanbul’ da Hasırcılar Çarsısı adıyla çarsısı bile vardı. Günümüzde hasırcılık sadece kırsal kesimde belli oranda devam etmektedir. Nalbantlık: At, eşek, katır gibi binek ve hizmet hayvanlarının toynaklarına koruma amacıyla nal çakma zanaatına nalbantlık denir. Nallar hayvanın toynağına “nal tokmağı” denen tahta tokmaklar ya da nallama adı verilen özel çekiçle çakılır. Geçmişte ulaşım, taşımacılık ve çeşitli hizmetlerde hayvanların yaygın olarak kullanılması nedeniyle, nalbantlık 20.yüzyılın ilk yarısına kadar önemini korudu. Osmanlı ordusunda nalbant ihtiyacını karşılamak üzere, bir Askeri Baytar Mektebi’ nin kurulduğu biliniyor. Esansçılık: İki kapaklı dört tarafı cam bir kutu içine yerleştirilmiş küçük şişelerde esans satma işidir. Esansçılar genellikle köy, kasaba ve şehirlerin pazar yerlerinde, kahvehane, lokanta gibi toplu yasama mekanlarında dolaşır; belli ücret karşılığında bir miktar esansı bir enjektör aracılığıyla müşterilerin üzerine püskürtürlerdi. Esansçılığın dev bir sektöre dönüştüğü günümüzde, eski tip esanslara ve esansçılara çok az rastlanmaktadır. Semercilik: Beygir, katır,eşek gibi hayvanların sırtına yük bağlamak bazen de binmek için kullanılan, ağaç bir iskeletin sazla doldurulmuş “yatak” tan oluşan üstlüğüdür. Semer genellikle ağaç, çuval ve sazdan yapılır. Yük bağlamak ve binek hayvanına rahat binmek için kullanılır. Semerler boyunlu ve çatal semer olarak ikiye ayrılır. İlk kez Araplar ve İranlılar tarafından kullanıldığı söylenir. Türklere de onlardan geçmiştir. Kaşıkçılık: Anadolu’ da, ilk kaşığa, Çatalhöyük ve Hacılar’ da rastlanmıştır. (MÖ. 7-6 bin). Kaşıklar Anadolu’ da yapıldıkları malzemeye göre adlandırılır. Önce topraktan yapılan kaşıklar daha sonra tahtadan ve madenden yapılmaya başlandı. Tahta kaşıklar daha çok şimşir, ardıç, gürgen, meşe, armut, karaağaç, gibi ağaçlardan, metal kaşıklar, demir, bakır, pirinç, gümüş ve altından yapılır. Anadolu’ da kaşıkları ile ünlü merkezler arasında Konya, Akseki, Kaş, Gedi, Gevye Taraklı, Bolu, Kastamonu, Bergama, Bursa, Eskişehir, Anamur, Silifke özellikle anılabilir. Sedefkarlık: Sedef üzerinde çalışma, sedef kakma eşya yapımıdır. Bu işi yapan ustalara da sedefkar denirdi. Sedefkarlık Osmanlılar’ da önemli bir meslekti. Özellikle 16.yy’ da kendine özgü bir üslup kazanmıştı. Osmanli Sarayında sedefkarların çalıştığı özel atölyeler vardı. Bunlar, tahtlardan saltanat kayıklarına kadar, padişahların pek çok eşyası üzerinde bu ince sanatı uygulama imkanı buluyorlardı. Bugün önemini büyük ölçüde kaybeden sedefkarlık konusunda Topkapı Sarayı’ nda sedef kakmalı eşyaların restorasyonuyla ilgilenen bir bölüm bulunmaktadır. Zembilcilik: Hasırdan ya da sazdan örülerek yapılmış kulplu torbaya zembil denir. Selçuklular’ ın ve Osmanlılar’ ın günlük hayatında zembil eşyalarının büyük önemi vardı. Sanayileşmenin gelişmesiyle birlikte zembil eşyaların günlük hayat içindeki önemi büyük ölçüde kaybolmuştur. Bugün zembil eşyaları, daha çok kentlerin varoşlarında ve kırsal kesimde üretilmekte ve kullanılmaktadır. Urgancılık: Urgan yapım ve satış işidir. Urgan kenevir, keten, jut, pamuk gibi doğal liften yada poliamid, polyester gibi sentetik liften yapılır. İnsanlık tarihinde önemli bir yere sahip olan urgancılık mesleğinin geçmişi Antikçağa kadar uzanmaktadır. Sanayileşmenin gelişmesi, sicim ve urganların mekanik olarak üretilmesiyle birlikte günümüzde urgancılık mesleği, kaybolan meslekler arasına katılmıştır. Taş İşçiliği: Yerleşik hayata geçmeleriyle birlikte Türklerin hayatında taşın önemli bir yeri olmuştur. Selçuklular’ dan başlayarak Türkler, taşı sanatkarane bir şekilde işlemeye, kemer ve nakıs süslemeye büyük önem vermişlerdir. Han, hamam ve kervansaraylarda, bugün bile hayranlıkla izlenen benzersiz örnekler ortaya koymuşlardır. Günümüzde hem taşın öneminin azalması hem de “sanatkar” bakışın kaybolmasıyla birlikte taş isçiliği de giderek azalmaktadır. Çömlekçilik: Çömlek, topraktan yapılan ve pişirilerek sağlamlaştırılan kap, tenceredir. Çömlekçilik, Anadolu’ da cilalıtaş devrinden beri bilinmektedir. Özellikle Mersin, Çatalhöyük, Hacılar, Kültepe ve Boğazköy çömlekleriyle ünlüdür. Günümüzde bilinen en eski çanak çömlek örnekleri, Anadolu’ da Çatalhöyük’ te ele geçen ve yaklaşık 9000 yıl önceye ait seramiklerdir. 12.yy’ da Ortadoğu’ da İslam çanak çömlekçileri sır maddesini kil hamuruyla karıştırıp saydam yumuşak porselen yapımını denemişlerdir. |
Bütün konular: 1911
Bütün postalar: 3045
Bütün kullanıcılar: 2369
Şu anda Online olan (kayıtlı) kullanıcılar: Hiçkimse