OYUN, GALERİ, HTML, SOHBET, FORUM, TR.GG, PARA KAZAN, TOPLİST, ANKET, KAMPANYA, VİDEO, NAPOLYON, ŞİİR, YEMEK, EĞİTİM, MÜZİK, SİNEMA, SPOR, İDDAA, FIKRA, WEBMASTER, KOD, GEYİK, TEKNOLOJİ

Özgür Akdemir "Leyle" albümü ile müzik dünyasını sıcak bir Anadolu rüzgarıyla sarıyor.

Küçük yaşlarda başladığı müzik hayatını İ.T.Ü. Türk Musikisi Devlet Konservatuarı Ses Eğitimi Böümü’nde alanlarında büyük üne sahip sanatçı ve akademisyenlerden aldığı eğitimle çok daha yüksek bir seviyeye taşıyan Özgür Akdemir sesi, yorumu, sahne duruşu ve performansı ile aldığı eğitimin hakkını veren, kalıcı ve güçlü bir sanatçı adayı olduğunu zaten daha önce yer aldığı, bir çok ünlünün de aralarında olduğu karma bir halk müziği albüm serisi olarak yayınlanan “Rengahenk Türküler” albümlerinde gösterirken, müzik dünyasındaki yerinin temelini de kendisine ait ilk solo albümü olan “Leyle” ile çok sağlam bir şekilde atıyor.

Ciddi bir çalışmanın ve emeğin ürünü olarak müzikseverlerlerin beğenisine sunulan bu albüm, repertuar seçimi aşamasından itibaren son derece titiz bir çalışmanın sonucunda oluşturuldu.

Kendi alanlarında gerek enstrumanist, gerek yönetmen ve aranjör olarak bir çok önemli yapıta imza atmış olan İ.T.Ü. Türk Musikisi Devlet Konservatuarı öğretim üyelerinden Yardımcı Doçent Cihan Yurtçu’nun prodüktörlüğünü ve yönetmenliğini üstlendiği albümün aranjörlüğünü de Tanju Okan’dan Funda Arar’a, Orhan Hakalmaz’dan Özhan Eren’e müziğin böylesine geniş bir yelpazesinde yer almış bir çok sanatçıyla çalışmış olan öğretim üyesi Profesör Adnan Koç yaptı.

Albümün başından sonuna kadar iyi bir ekip çalışması yürüten bu akademisyen müzik adamlarına, Volkan Konak’tan da anlamlı bir destek gelince, ortaya çıkan sonuç bir işitsel ziyafete dönüştü.

Albümdeki bir diğer çekici özellik de, repertuarının ve kullanılan enstrümanların zengin yelpazesi… Repertuarı, otantik motiflerden yararlanılarak oluşturulmuş özgün bestelerden ve Anadolu’nun bir çok bölgesinden derlenen en güzel otantik eserlerden titizlikle seçilerek oluşturuldu. Enstrumanların seçimi ise Avustralya yerlilerinin (Aborjinler’in) yerel enstrumanı olan “dijiridu”dan, Asya ve Avrupa’nın en yaygın halk çalgılarından “kaval”a, kadar içinde batı enstrumanlarının da yer aldığı zengin bir çeşitliliği oluşturacak şekilde tasarlandı. Dahası; bu enstrumanların albümün başından itibaren zengin doğaçlamalarla en ustaca kullanılış biçimlerinin de sergilendiği fakat nihayetinde bir solist albümü olarak seçilip tasarlandı. Bu yapısıyla, son yılların en dikkat çekici halk müziği albümlerinden olmaya aday görünüyor.