OYUN, GALERİ, HTML, SOHBET, FORUM, TR.GG, PARA KAZAN, TOPLİST, ANKET, KAMPANYA, VİDEO, NAPOLYON, ŞİİR, YEMEK, EĞİTİM, MÜZİK, SİNEMA, SPOR, İDDAA, FIKRA, WEBMASTER, KOD, GEYİK, TEKNOLOJİ

Alev Lenz yeni albümü ile dinleyicilerini farklı bir müzik üstünden selamlıyor.

Kendi ismiyle kurduğu rock grubu Alev’den ayrıldıktan sonra müzik hayatına tek başına devam eden Alev Lenz yeni albümü "Storytelling piano playing Fraulein" ile dinleyicilerini farklı bir müzik üstünden selamlıyor.

Alev Lenz, bir kaç yıl öncesinin sert rock vokalisti olarak bilinirken artık duru sesiyle ‘kendi öykülerini anlatan ve piyano çalan bir genç kadın’ olarak karşımıza çıkıyor.

Alev Lenz Alman bir baba ve Türk bir annenin kızı. Bu albümdeki parçalarını ise İngilizce yazıp seslendirmiş. Şu anda hissettiği gibi müzik yaptığını söyleyen Alev, çok küçük yaştan itibaren klasik piyano dersleri alıp çok sevdiği Chopin’i dinleyerek büyümüş. Daha ileri yaşlarında ise oyuncu annesinin yönlendirmesiyle Cem Karaca, Sezen Aksu, Tracy Chapman gibi isimleri keşfeden ve sonrasında Michael Jackson ile Alanis Morissette’e hayran olan Alev Lenz Storytelling piano playing Fraulein’da belli bir türle sınırlanmadan kendine has tarzını yakalıyor.

Vokal ve piyano temeli üstüne kurulu olsa da yaylı düzenlemeleri başta olmak üzere farklı enstrüman kombinasyonları yakalayan albümde özellikle “ I’d Love You ” her kesimden müziksevere ulaşabilen, kulağı kolay yakalayan bir parça. Açılış parçası olan “ Breathe ” ise Alev’in ağır ve hüzünlü yanını, yansıtıyor. “ May Be One Day ” isimli parça daha çok pop tarzıyla ve “ Turn The Radio Off ” ise dünyayı konu edinmesiyle dikkat çekiyor.